TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, Fatih Altaylı’nın Teke Tek programına konuk olarak canlı yayında açıklamalarda bulundu.
TTK’da ki işçi açıkları ve Amasra’daki grizu faciasına değinen Atalay, “Ben o kaza olmadan 20 gün evvel enerji bakanımızla o ocağa gittim. Sebebi neydi? Oraya işçi alınması lazım. 15 kişinin çalışacağı yerde 5 kişi çalışıyor. Zonguldak’ta işçiye ihtiyaç var. 4 bin adam emekli olmuş. İşçi alınması gerekiyor. Onun için gittim oraya. Oradaki işçi arkadaşlarımızın sorunları için gittim ama maalesef 20 gün sonra bu kaza meydana geldi. Çıksın rapor, kimin sorumluluğu varsa bedelini ödesinler.” dedi.
Atalay konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Amasra’da başımıza bir kaza geldi. 42 arkadaşımız can verdi. İş kazası mı değil., İş cinayeti. Meclis araştırma komisyonu 23 Ocak’ta rapor verecek. Oradaki komisyon üyeleriyle de konuştum. Şuan da yerin altında benim 35 bin kardeşim çalışıyor. Bunun 15 bini benim üyem. 20 bini özel sektörde ama can güvenlikleri yok. Orada en güvendiğimiz ocaklar devletin ocakları. Bundan 15 sene öncesine kadar UMKE yoktu AFAD yoktu. Ne vardı. Madenlerin kurtarma ekipleri vardı, tahlisiye ekipleri vardı. Bu iş cinayeti oluyorsa ben 3 gün oradaydım. Bunun sebebi var. Kendi kendine patlamadı bu. Bir sebebi var.
Türkiye’de bir iş güvenliği yasası var. İddia ediyorum dünyadaki en iyi yasalardan bir tanesi. Merhametli işverenler başımın üstünde. Ama kapalı ocağı mühürlü ocağı açanlar var bu ülkede. Kapalı ocağı açıp işçi çalıştıranlar var. Maden ile ilgili Soma’da da varım, Ermenek’te de varım, Amasra’da da varım. Bütün madenlerin kazasında da varım iyi günlerinde de varım kötü günlerinde de varım. Madenci beni Zonguldaklı zannediyor. Ben Adapazarlıyım. Ben iyi günde de kötü günde de Zonguldak’tayım. Benim bir bağım var. En az 15 kere ocağa girmişimdir. Maden ocağına girmeyen hiç konuşmasın. Siyasetçi de bürokrat da konuşmasın. Bir ocağa girsin görsün bakalım. İn bin metre aşağı, git 2 kilometre kal bakalım orada. Su içemezsin su.
Oradaki insanların can güvenliğini hükümet korumak mecburiyetinde. Ben hala Soma’dayım. Soma iş kazası değil iş cinayeti. Bunun bedelini kim sorumluysa bu dünyada da verecek, ahirette de verecek. Orada verilen cezaları da normal bulmuyorum. Biran önce Amasra’yı bekliyorum. Çıksın rapor, kimin sorumluluğu varsa bedelini ödesinler.
Amasra bizim için başka bir tahkim oldu. Bugüne kadar kamuda çalışan ne kadar Zonguldak’ta ne kadar Soma’da devlet işçisi varsa temsilcisi, sendikacısı bunda uzmandır. O arkadaşlarımızı onlar çıkardı oradan. Bizim işçilerimiz sendikacılarımız çıkardılar. Burada kim sorumluysa onu görelim. Zonguldaklı sendikacıda önünü görsün somadaki sendikacıda önünü görsün. Bir önümü görelim.
Ben o kaza olmadan 20 gün evvel enerji bakanımızla o ocağa gittim. Sebebi neydi? Oraya işçi alınması lazım. 15 kişinin çalışacağı yerde 5 kişi çalışıyor. Zonguldak’ta işçiye ihtiyaç var. 4 bin adam emekli olmuş. İşçi alınması gerekiyor. Onun için gittim oraya. Oradaki işçi arkadaşlarımızın sorunları için gittim ama maalesef 20 gün sonra bu kaza meydana geldi.